Bu hafta,doymak bilmez mürekkep ve
kalem iştahımla birlikte;kalemliğim ve mürekkep dolabıma bakıp merak ettiğim
kombinasyonların sonucu olarak mürekkeplediğim kalemleri yıkayıp kullınımdan
kaldırdığım bir hafta oldu. Cümleden de anlaşıldığı gibi oldukça uzun bir hafta
olmuş benim için: ) Bu her ne kadar çoğu dolmakalem sever için rutin bir işlem
olsa da ben bu hafta bu işlemi farklı bir amaç için yapmış bulunmaktayım.
Birçok defa dile getirmiş olduğum
gibi sınırlı sayıda kalem ve mürekkep kullanmak , kalemdeki mürekkep bitince
aynı mürekkebi tekrar kaleme çekmek ve şişedeki mürekkep seviyesinin azaldığını
görmek bana ayrı bir zevk veriyor.Muhtemelen kaleme ve mürekkebe gerektiği
değeri veriyor olduğumu düşünmek bunu sağlayan etken. Dolma kalem kullanan
insanlarla gerçekleştirdiğim o heyecanlı sohbetlerden edindiğim çıkarımlar da
bana bu konuda çoğu kişiyle aynı düşündüğümü gösteriyor.Aynı anda kullanılan
kalem sayısı bir elin parmaklarını geçtiği vakit kalemlerin ve mürekkeplerin
kullanım sıklığı malumunuz ki az oluyor. Buradan yola çıkarak bütün mürekkepli
kalemlerimi yıkayıp kaldırdım bu hafta. Önümüzdeki birkaç ay üç mürekkep ve üç
kalem kullanmaya karar verdim.Ama tabiki blogta konu edinilecek olan kalem ve
mürekkepler bu sınırlamanın dışında olacaktır.Gelelim şimdi bu kalem ve
mürekkeplere;
İlk ikilimiz Pelikan M400 14K
altın uçlu Blue-Black ve GVFC’ nin Cobalt Blue’su. Her ne kadar M400 yeşil,
kahve ve beyaz renkleriyle akıllarımızda yer etse de kırmızı ve mavi gövdeleri
de beğenileri toplamakta.Genel anlamda gri, yeşil ve siyah renkleri sevsem de
zamanla şekillenen tercihlerim bana maviyi de sever olduğumu gösterdi son
zamanlarda. Resmi gerekliliğin getirdiği mavi kullanma durumu da göz önüne
alındığı zaman uzun vadede bu ikilinin avantajını göz ardı edemedim…
Pelikan’ın altın F uçları biraz
ıslak ve kalın yazıyor olmasından kaynaklı mürekkebin kuruma süresini uzatsa da
tölare edilebilir cinsten bir güzellik de meydana getirmiş durumda. GVFC’ in
bütün renkleri gibi Cobalt Blue da çok başarılı bir ton.Gerek renk geçişleri
olsun gerek diğer özellikleri açısından yazdıkça yazma isteği uyandıran bir
mürekkep.
Bir sonraki ikilimiz Pelikan M150
çelik M uçlu ve Montblanc Limitli seri mürekkeplerinden Albert Einstein Grey.
Sınırlı sayıda olduğu için kullanmaya kıyamadığım mürekkepten bir şişe daha
bulunca kendisi hemen kullanımda yerini aldı. En sevdiğim gri ton olmasının
yanı sıra favori mürekkeplerimin başında gelen Eisntein Grey, uzun vadeli
kullanıma hiç düşünmeden seçtim. Her Montblanc gibi Pelikan kalemlerle uyum
sağlayan mürekkep gölgelenme ve suya mukavemet
konusunda çok başarılı. Kalemimiz ise boyut olarak her gömlek cebine
sığabilme avantajıyla günlük kullanıma uygunluğu oldukça yüksek. Günlük
kullanıma uygunluğunun bir başka sebebi de Pelikan pistonlu kalemler arasındaki
fiyat uygunluğu ile kaybolma ihtimali karşısında insanda minimum telaş uyandırıyor…
Gelelim son ikilimize; son seçim
Pilot Penman EF uca sahip dolma kalem ve yine Pilot, Iroshizuku Kon-Peki. Pilot
EF diyince Pilot’ a aşina olanlar kalemin ucunun inceliği konusunda baştan bir
fikir sahibi olmuşlardır diye düşünüyorum.Uzun gövde ve kısa kapağı sebebiyle
farklı dizaynıyla dikkat çeken Penman EF ucu ile Japon alfabesindeki harflerin
kolay yapılabilmesi amacı taşırken benim de çivi yazılı metinleri ve Hitit hece
işaretlerini kağıda aktarmamda yardımcı oluyor. Kalemde sıkça kullandığım
mürekkeplerden biri olan Kon-Peki’ ye yer vererek gruptaki mavi sayısını ikiye
çıkarmış oldum. Fakat kalemin ucunun inceliğinde dolayı Kon-Peki oldukça açık
bir renk performansı sergiledi.Bu durum da hoşuma gitti diyebilirim…
Ben yaklaşık 2-3 ay bu
kalemlerleyim. Kendi çapımdaki bu etkinliğe iştirak etmek isteyenler olursa
buraya belirtmesi mümkün. Yaz başında yeni bir üçlü ve yeni bir yazı ile
durumumuzu güncelleriz diye düşünmekteyim.
Sevgiler
Historian
Güzel bir deneme ama ne yalan söyleyeyim hiç bana göre değil. Oje, giysi, defter rengimden, ruh halime kadar çeşitli etkenlere uygun mürekkep ev kalem değiştirmezsem çatlarım. Günlük tuttuğum kalemle alışveriş listesi mi yapiciim ayol? :) zaten sırf bu nedenden dolayı bile mürekkebini uzun zaman kurutmadan saklayan kalemleri ayrı bir seviyorum.
YanıtlaSilHaklısınız, evde o kadar kalem olunca ister istemez kullanmak istiyor insan,zor mesele perhiz olayı. Günlük tutsam m400le alışveriş listemi de m150 ile yapardım sanırım,aynı kalem olmaz bence de :)
SilBen de buna benzer bir etkinlik yaptım kendime sizinki gibi 2-3 ay sürer mi bilemem ama elimden geldiğince uzun bir süre karar verdiğim kalemleri kullanmayı bir çeşit dolma kalem-mürekkep diyeti yapmayı düşünüyorum.Benim kullandığım kalemlerden ilki sizin de belirlemiş olduğunuz gibi Pelikan M400 White Tortoise EF uçlu, ikincisi ise Geha' nın vintagelerinden biri yine EF uçlu, üçüncüsü daha gündelik kullanıma uygun olan Platinum Preppy 0.3 Pembe. Mürekkep olarak ise Montblanc Midnight Blue ve Montblanc Irish Green tercih ettim. Preppy'de ise kendi pembe kartuşu bulunuyor. Umarım hedeflediğiniz 2-3 aylık dilimi tamamlarsınız ve sözünü ettiğiniz Hititçe çalışmalarınızı da yazı örneklerinizde görürüz:) Yazı için teşekkürler:)
YanıtlaSilSon Zamanlarda kalemde Pelikan mürekkepte ise Montblanc'a yöneldiğimi göz önüne alırsak tercihleriniz kulağa çok hoş geliyor açıkçası. Geha'nın incelemesini görmek isteriz vintage kalem incelemelerinin tadı bi başka :) Ben de yorumunuz için teşekkür ederim :)
SilHititce mi calisiyorsunuz?Ne kadar guzel.Ben de bu konuda Murekkep Faresine katiliyorum umarim Hititce dolma kalem birlikteligini en kisa surede gorebiliriz.
YanıtlaSilEvet, paylaşmaya çalışırım burda da biraz :)
SilÖncelikle herzamanki gibi doyurucu ve kıvamında yazınız için teşekkürler... Hani özel mürekkepleri "bitirememe" duygusu var ya, işte o bende tüm mürekkeplerde oluyor ve bitmesin diye uğraşıyorum... şişenin bitimine yakın da çok üzülüyorum... Renk seçimlerinizde kon-peki, kalemde de M400'ü çok beğendim ama sanki fotoğrafta turkuaz gibi çıkmış olması da ilginç doğrusu. Bence, kon-peki nin kaleme ve deftere göre ayrı ruha bürünmesinin ispatı gibi olmuş.... saygılarımla.
YanıtlaSilBen de güzel yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim, insanın böyle kıyamadığı mürekkepler oluyor ister istemez ama sonra bakıyorsunuz bir marka güzel bir renk daha mürekkep çıkarıyor ve bu sefer de onu kullanmaya başlıyorsunuz seçenekler çeşitler hep artıyor nasılsa,o yüzden yeri doldurulabilir şeylerin bitmesinden korkmayı bıraktım uzun süre önce :) sürprizlere gebe mürekkepler kullanırken böyle şaşırtıyor insanı işte değil mi,kalemden kaleme fark yaratıyorlar...
SilGüzel yazınız için teşekkür ederim, benim alışkanlığım her hafta farklı iki kalem şeklinde ve bu haftaki ikilimi Pelikan M200 Special Edition Cognac (içinde İroshizuku İna - ho) ve Pelikan M405 Solid Blue (içinde Waterman Serenity Blue) olarak tercih ettim, bu hafta elime geçmesini beklediğim bir Pelikan Rappen var, eğer bir aksilik olmaz ve gelirse haftaya onu Diamine Autumn Oak ile kullanmayı planlıyorum, ikinci kalem ise daha meçhul��
YanıtlaSilSeçimlerinizden görüldüğü gibi siz de koyu bir pelikancısınız, güzel kalemler... İna-ho iroshizukunun etkileyici diğer renkleri arasında biraz geri kalmış bir rengi olasa da eğlenceli bir tona sahip, watermanda ise favorim mor rengi. Ben de katkınız için çok teşekkür ederim :)
SilGeçtiğimiz gün Graf von Faber Castell Guilloche turkaz modelinden aldım. Gerçekten çok memnun kaldım. Ürünü nezih kırtasiyeden indirimli olarak almıştım. İncelemek isterseniz ilgili ürüne tıklayabilirsiniz. ( https://www.nezih.com.tr/kategoriler/704/dolma-kalemler ) Babama doğum günü hediyesi olarak başka bir modelini almayı planlıyorum. :)
YanıtlaSil