3 Ocak 2015 Cumartesi

Taras Bulba, GOGOL İncelemesi



İlk kitap değerlendirmemi bu eserin üzerinde yapıyor olmamın sebebi, Rus edebiyatını ve Gogol'un yazdıklarını her zaman severek okumam ve bu kitabın Rus tarihinin belirli bir dönemini anlamak için irdelenerek okunan ve okunması gereken bir kitap olmasından kaynaklanıyor.

Baş karakterinin adını taşıyan kitaba baktığımız zaman, 15.yy da Rusyanın güneyi ile Ukrayna topraklarında yaşıyan grupların meydana getirdiği bir halk olan Kazakların yaşamını anlattığını görüyoruz. Evet benimde Kazak diyince aklıma Türki kökenli Kazaklar gelsede bahsedilen Kazaklar 14.yy da Lehistan 15.yy da ise Rusya tarafından himaye edilip sınır boylarında yaşayan ortodoks hristiyan Kazaklardır. 

Kitapta görüyoruz ki tıpkı kahramanımız Taras bulba ve ailesi gibi çayırlarda yaşıyan halk , hem tarım hemde don ve dinyepr nehirleri'nde taşımacılık ve balıkçılık ile geçinmekteler. Fakat binlerce yıldır olduğu gibi kendi savundukları din ve millet adına savaşmak için onlarda kendilerinden önce bu uğurda savaşan her millet gibi bu iki güçlü olgu için çekinmeden ve gönüllü olarak savaşa katılmaktadırlar. Taras bulba daha yeni rahiplik okulundan gelen iki oğlu Ostrap ve Andrey'i de yanına alarak Kazak ordugahına katılıp Katolik Lehler ve kendilerine göre gavur tatarlar ile kafir Türkler'e karşı cephe almışlardır. Kendi milletlerinden ve dinlerinden olamayanlara karşı tek hissedilen dürtünün nefret ve öldürme duygusu olduğu bu ordugahların savaş olmadığı zaman şölen ve eğlence yeri olduğunu görmekteyiz. Bu çerçevede o dönemdeki toplumun sosyal, siyasi ve etnik yapısı ile diğer topluluklara karşı bakışını bize oldukça iyi anlatan Gogol aynı zamanda da 15.yy dan  21.yy'a değişen veya değişmeyen durumları oturup düşünmemize de yardımcı oluyor. 
Sizi yeteri kadar sıktığımı düşünerek yazıma bir son vermem gerekiyor diye düşünüyorum umarım faydalı bir değerlendirme olmuş, severek okumuşunuzdur. 

Sevgiler
Historian

2 yorum:

  1. Lise yıllarımdan bu yana Rus Edebiyatı'na karşı bir merakım var bu kitabı da sizin fotoğrafınızda görüp edinmiştim. Çok güzel özetlemişsiniz ellerinize sağlık.Ben yazsam bire bir cümleler olamasa da benzer yargıları çıkarırdım sanırım:)
    Emeğinize sağlık, yazı için teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rus edebiyatına ben de lise yıllarımda dostoyevski ile başladım ardından gogol ve kendisinin üslubuna çok ısınamadğım tolstoy geldi, klasikler tekrar tekrar okunması gereken ve her okunduğunda farklı çikarımlara gebe olan eserler... Beğenmenize sevindim , yorumunuz için de teşekkür ederim :)

      Sil